Translate

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Bela ve Sıkıntı İçin Yunus (a.s.)’ın Duası


Yunus (a.s.)'ın Mübarek Duası
(a.s.)'ın Mübarek Duası
Hz. Yunus (a.s) bugünkü Musul civarında bulunan o zaman ki Ninova ahalisine gönderilen bir peygamberdir. Daha kendisi annesi ona hamile iken babası vefat etmiştir. Yetim olarak büyüyen Yunus (a.s)’ın annesi, onun doğumu sırasında bazı olağan üstü haller yaşadı. Allahü Teâlâ’nın lütfüyle yiyecek ve içecek yanında belirir, zahmetsizce onlardan yerdi. Yunus (a.s) yalan söylemeyen, güvenilir, insanlara yardım eden, kemalatı dillere destan bir zattır. Otuz yaşına gelince Ninovalılara peygamber olarak gönderildi. Ninovalılar putlara ve heykellere tapan bir kavimdi. Kur’an-ı Kerim’de birçak yerde Yunus (a.s)’dan bahsedilir.
Yunus (a.s) Ninova halkını imana çağırdı. Senelerce buna devam etti. Kavminin eziyetlerine göğüs gerdi. Onlara çok merhamet ederek tekrar tekrar ’a itaate çağırdı. Ahrete inanmayanların uğrayacakları azaplardan haber verdi. Ne var ki halk, “tek bir kişinin hatırı için azap nail olacaksa müsaade et, bu azap gelsin!” diyerek kesin ve son sözlerini söylediler. Onunla alay ettiler. Yunus (a.s) da onların arasından ayrıldı.
Yunus(a.s) hakkında Kur’an-ı Kerim’de, “Hani öfkelenerek gitmişti de biz, kendisini asla sıkıştırmayız zannetmişti” (Enbiya, 21/87) buyrulmuştur.
Cenab-ı Hak kendisine vahyedip, “kullarımın arasından ayrılmakta acele ettin. Geri dön. Kırk gün daha onları imana çağır” buyurdu.
Yunus (a.s), bu ilahi emir üzerine kavmine döndü. Tekrar irşada başladı. Otuz yedi gün aralarında kaldı. Kavmi yine ona inanmadı. Yunus (a.s) “üç güne kadar başınıza gelecek azabı bekleyin. Bunun alameti, önce benizleriniz solacak, derileriniz sararacak” buyurdu. Azap gelmeden, üzüntü içinde aralarından ayrıldı. Hâlbuki kırk gün daha dolmamıştı.
İşte Yunus (a.s.) bu hadisenden sonra Dicle kenarında bir gemiye binip yolculuğuna devam etti. Ancak gemi biraz yol aldıktan sonra su almaya başladı, o günün örfüne göre aralarında bir suçlunun olduğuna hükmettiler ve aralarında kur’a çektiler her seferinde Yunus (a.s.) çıkınca onu suya attılar. Bir balık gelip onu yuttu, Kuranı kerimde bu durum şöyle anlatılır,
“Doğrusu Yunus da gönderilen peygamberlerdendi. Hani o, dolu bir gemiye binip kaçmıştı. Gemide olanlarla karşılıklı kura çekiştiler de kaybedenlerden oldu. Yunus kendini kınayıp dururken onu bir balık yuttu.”(Saffat, 37/139-142)
İşte bu ibretlik hikaye gösteriyor ki, Yunus (a.s) büyük bir hapishane içindedir. Hiçbir arkadaşı yok, yiyecek içecek yoktur! Şimdi herkes kendi başına gelen musibetleri bir düşünsün; Yunus (a.s) gibi bir musibete uğrayan hiç olmaz mı? İşte fayda buradadır; biz de onun yaptığı gibi yapalım. Allah’ a iltica ederek kurtulmanın yolunu arayalım.
Yunus (a.s) balığın karnındayken dahi ibadetlerini aksatmamış Allah’ın zikrine devam etmiş; musibeti ise nefsinden bilmiştir. Yunus (a.s.) ihlâs ve tefekkür halinde aşağıdaki şu duayı devamlı okumuştur.,

Yunus (a.s.)’ın Duası Zikri Arapça Yazılışı

Yunus (a.s.)'ın Duası Arapça
Yunus (a.s.)'ın Duası Arapça

Duanın Türkçe Karşılığı Anlamı

“Senden başka ilah yoktur, seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum” (Enbiya, 21/87) Ayetidir.
Yunus (a.s.) bu zikri (Duayı) çokça zikretmiştir. Allah Teala bizlere Yunus (a.s.)’ın kıssasını bildirmiştir ki umuyoruz günahlarımızdan tövbe edelim onun söylediklerini söylerek ona benzemeye çalışarak bağışlanmaya (tövbenin kabulüne) mazhar olalım. Yunus (a.s.)’ın çokça zikrettiği bu duayı Bela ve sıkıntıda olan tüm kardeşlerimizin sık sık okumasını tavsiye ediyoruz. umuyoruz ki derman bulasınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder