Translate
7 Ağustos 2012 Salı
Hıfz Âyetleri
"Sizden biriniz sultandan, yahud her hangi bir kudret sahibinden korktuğu zaman şöyle desin:
(51) Tuhfetû'z-zakirin. 172
Hilâl'i Görünce
Hilâli gördükleri zaman Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
Yine hilâli gördükleri zaman:
(49) Tirmizî, Deavât, 51.
(50) Tuhfetü'z-zâkirîn, 176 vd.
Aynaya Bakınca
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz aynaya bakdıkları zaman, "Hulkumu ve huyumu güzel kılan, başkalarındaki çirkinliği benden uzak kılıp beni güzel yapan Allah'a hamd ederim. " (51)
"Sana arşın altındaki cennet hazinesinden bir kelime söyleyeyim mi?
(51) el-Ezkâr, 270, (İbn es-Seniy'den)
(52) Râmûzû'l-ehâdîs.
Gözünü Semâya Kaldırınca
Gözünü semâya kaldırdığı zaman Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-:
(48) krş. el-Ezkâr, 284.
ÖRNEK DUA
"Allah'ım hatâlarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Beyaz bir elbiseyi temizlediğin
gibi kalbimi de hatalardan temizle. Benimle hatalarımın arasını, maşrıkla
mağribin arasını uzak kıldığın gibi uzak kıl."
Hoşlanılan veya Hoşlanılmayan Durumların Zuhurunda
"Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-e sevdiği bir iş zâhir olunca:
(47) el-Ezkâr, 284 (İbn Mâce, İbn es-Seniy'den)
Ölü Kabre Konunca Okunacak Duâ
"Meyyiti kabrine koydukları zaman:
Kabristan ziyareti esnasında:
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kabristana vardıklarında şöyle derlerdi:
(45) Ebû Dâvud, Hadis: 3221.
(46) krş. Müslim, Taharet, 12; İbn Mâce, Cenâiz, 36.
Düşman Korkusundan Kurtulmak İçin
"Gözden ve nefesden Allah'a sığınınız." (44)
"Akşamleyin:
(40)Yılan,akreb gibi haşerâttan veyahud insanın şuuruna halel getirecek olan kâffe-i eşyadan.
(41)Kelâmullah ile.tam, kâmil, safi ve fâideli olan kelimeleriyle.
(42) Buharîı, Enbiyâ, 10.
(43-44) Kenzü'l-İrfan, 148.
Nazar, Göz Değmesi
İsâbet-i ayna; nazar değmesine tedbîr olarak Allah'ın kitabında sekiz âyet vardır. Kul bunu okuduğu gün insan ve cinlerden hiç birinin nazarı değmez. Bunlar: Fâtihâtü'l-kitâb ki, yedi âyettir. Bir de Âyete'l-Kürsî.
"Beğendiği bir şey gördüğünde bir mü'min:
Nazar Duâsı
(38) Râmûzû'l-ehadîs
(39) Kalem Sûresi, 51-52.
Belâ, Tuzak ve İlâhî Gazabdan Korunmak
"Allah teâlâ buyuruyor: Ümmetine söyle! On defa sabahleyin
(37) krş. Tuhfetû'z-zakirîn, 197.
Yağmur Duâsı
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- yağmur duâsına çıkınca:
(36) Ebû Dâvud, hadis: 1176.
Rüzgar Esince Okunacak Duâ
"Kuzey rüzgârı şiddetlendiği zaman Resûlullah:
(35) Tuhfetû'z-zakirîn, 174.
Gök Gürleyince Okunacak Duâ
"Gök gürültüsünü işittiğiniz zaman Allah'ı zikrediniz, çünkü o zikredene bir zarar vermez. Gök gürültüsünü işitdiğiniz zaman Allah'ı tesbîh ediniz, tekbîr getirmeyiniz." (33)
"Şimşek ve gök gürültüleri işittiği zaman Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:
(33) Râmûzû'l-ehâdis, 50. (Taberânî'den)
(34) Tuhfetû'z-Zakirîn, 173 (Tirmizî, İbn es-Seniy'den).
Ölüm Haberi Duyunca
"Ölümün kendine hâs bir büyük korkusu vardır. Sizden birinize bir kardeşinin ölüm haberi geldiğinde şöyle desin:
(32) el-Ezkâr, 132 (İbn es-Seniy'den)
Maîşet Darlığında
-"Maişet tedâriki zorluğuna düşen bir kimseyi evinden çıkdığı zaman şöyle demekden men' edecek hiç bir şey yokdur:
-"Bana Cibril'in öğrettiğini sana öğreteyim mi? Çok cimri ve kıskanç birine, yahud zâlim bir sultana, yahud fahşinden korkduğun kötü bir borçluya işin düşdüğü zaman okursun:
(30) el-Ezkâr, 116 (İbn es-Seniy'den)
(31) el-Câmiu's-Sağîr
Borçtan Halâs Olmak (Kurtulmak) İçin
"Sana bir duâ öğreteyim mi ki, onunla duâ edersen dağ kadar borcun olsa Allah onu ödemeye muvaffak kılar. De ki ey Muâz:
Borçlu olan kişi sabah namazından sonra üçyüz defa:
(28)Tirmizî, Duâ, 110.
(29) Tuhfetû'z-zâkirîn, 209 (Taberânî'den).
Sıkıntılı İken Duâ
-Ben bir söz bilirim ki, büyük bir üzüntüye, sıkıntıya düşmüş bir kul söylerse, Allah Teâlâ ona muhakkak bir çıkış yolu açar. Bu, kardeşim Yûnus'un sözüdür: Karanlık içinde kaldığı vakit:
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-i gam ve sıkıntı basınca şöyle derlerdi:
-"Bir belâya dûçar olmuş bir kimseyi görünce -kendi hâline şükrederek-:
(25) Tirmizî, Deavât, 81. Enbiya Sûresi, 87.
(26) bk. el-Câmiu's-Sağîr.
(27) bk. İbn Mace, Dua, 22; Tirmizî, Deavât, 37; Tuhfetü'z- zâkirîn, 198 vd.
Üzüntülü İken Duâ
Yâ Rabb! Bütün âlemlerin ve Arş'ın sahibi ve yegâne hükümrânı Sensin! Başımıza gelen şu sıkıntı ve belâyı izâleye ancak sen kadirsin. Bu sebeble senden istiyoruz. Kâffe-i mahlûkat; yani bütün yaradılmışlar senin kudret elindedir. Bilcümle mahlûkâtın şerrinden bizi muhafaza ile himaye eyle demektir.
Bir de Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz, belânın ağır basmasından, yani insana ölümü hayata tercîh ettirecek şekilde gelmesinden, dünyevî ve uhrevî şekâveti mucîb bulunan ve helâke sebeb olan ahvâlden, ve kötü âkıbet, sû-i hatimeye dûçar olmaktan, düşmanlarını sevindirecek bir belâya duçar olup onları kendisine üzüntü verecek şekilde konuşdurmaktan da Allah'a sığınırdı.
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır: "Sizden birinize bir düşünce yahud üzüntü geldiği zaman yedi defa:
"Kul: "Ey yedi göklerin ve büyük Arş'ın Rabbi olan Rabbim! Beni her üzüntü verici şeyden, dilediğin şekilde ve dilediğin yerden kurtar" derse Allah Teâlâ onun üzüntüsünü giderir. " (21)
Her sabah ve her akşam yedi defa:
"Üzüntüye mübtelâ olan kimsenin edeceği duâ şudur:
"Kendisine bir üzüntü ,bir keder, bir hastalık ve zorluk isabet eden kimse:
(19) Buhârî, Deavat, 27; Müslim, Zikr, 83.
(20) Ebû Dâvud; Edeb, 36; İbn Mâce, Duâ, 17.
(21) krş. el-Ezkâr, lllvd.; Tuhfetüz-zakirîn, 193-202.
(22) el-Camiu's-Sağîr. (23) Tuhfetü'z-zâkirîn, 195 (İbn Hıbbân'dan)
(24) Râmüzû'l-ehâdis, 404 (Taberânî'den)
Mü'minler İçin Duâ
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivâyet olunduğuna göre, Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle dua etmişlerdir:
(18) Müslim, Birr, 88, 89 vd.; Darimî, Rikak, 53; İbn Hanbel, Müsned, 3/390.
Şifa Duâları
Hazret-i Âişe -radıyallahu anha-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- kendilerine bir hasta getirildiğinde şöyle duâ ederlerdi;
Yine Âişe -radıyallahu anhâ-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz, kendisine bir hasta için şifâ bulmasına duâ taleb edildiği zaman:
İbn Abbas -radıyallahu anhümâ-dan rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz'e bir hâtûn müracaat edip:
-Ya Resûlellah, ben sar'a illetine dûçar oluyorum. Hem de sar'a hâlinde çılıyorum. Allah Teâlâya duâ ediniz ki, bu illeti benden izâle eylesin, dedi.
Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kadına hitaben:
-Dilersen sabret, bu illet mukabilinde sana cennet verilsin. Dilersen sıhhat ve afiyetin için Allah Teâlâya duâ edeyim, buyurdu.
Sonra o hâtûn:
-Yâ Resûlallah, böylece sabrederim. Yalnız sar'a hâlinde açılmamam için Allah teâlâ Hazretlerine duâ ediniz, dedi.
Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de, o halinde açılmaması için duâ buyurdular. (10)
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyururlardı:
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz rahatsızlandıkları zaman onu Cibril tedavi eder ve: "Bismillah. Allah her hastalıkdan seni kurtarır, ve şifâ verir, hased etdiği zaman hasedcinin şerrinden muhafaza eder, her nazarı değenin nazarından seni korur." derdi.
Peygamberimiz bir rahatsızlıkları olduğu zaman Muavvizeteyn sûrelerini okur, kendi üzerine üfler ve onu eliyle üzerinden silerdi. Ve şöyle buyururlardı:
"Ey Rabbim! Beni kendi devan ile tedavi et, bana kendi şifân ile şifâ ver ve beni kendi fazlınla Senden başkalarından müstağni kıl ve beni ezalarından uzak tut." (13)
"Henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eden bir mü'min yedi defa:
(8) Buhârî, Merdâ,20; Müslim, Selâm,46.Ebû Dâvud, Tıbb, 18,19
(9) Buharî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54 Ebû Dâvud, Tıbb, 19.
(10)Tecrîd-i Sarîh Terc, 12/64.
(11) el-Câmi'u's-Sağîr.
(12) Râmuzû'l-Ehâdîs, 311 (İbn Hanbel, Müsned'den).
(13) Râmüzû'l-ehâdîs, 311 (Taberânî'den).
(14) Ebû Dâvud, Cenâiz, 8; Tirmizî, Tıbb, 32; İbn Hanbel, Müsned 1/239.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)